Tatil sevmeyen yoktur. Tatilden sıkılan da pek azdır. Kimisi için çokça uyumayı ve dinlenmeyi ifade eder. Kimisi için deniz,kum ve güneşi. Çok yer gezmek ve çok yer görmektir kiminin tatil anlayışı. Kimininse olduğu yerde kalıp oranın tadını çıkarmak.. Tercih meselesi tabi ki. Benim için daha çok yer görmek ve oraya özgü ne yapılması gerekiyorsa yapmak öncelikli tercih. Bu yüzden tatil bu, hemen öyle bitmez dedik ve yeniden tatil planı yaptık. Çok gezmeli yaz tatilimizin ikinci ayağı annecim,babacım ve sevgili eşimle olandı. Bu kez Ege'nin aşağılarına inelim dedik ve rotayı Marmaris'e çevirdik. Güzel bir yolculuğun ardından Muğla'nın inişli yokuşlu dağlık yollarından geçerek yeşilliğe kavuştuk. Marmaris'e ilk kez geliyordum. Tatilimin sonunda Marmaris'in çevresinde gitmem gereken bir kaç yer olmasına rağmen Marmaris, bir dahaki tatil için gelmek istediğim yer olarak notlarıma düşmüş durumda. Yeşil ve denizin buluştuğu özellikle Selimiye civarının doğallığını koruduğu muhteşem bir yer. Bodrum'a göre daha sakin, aile tatili için daha uygun.

Marmaris İçmeler'de otelimize yerleştikten sonra yol yorgunluğuyla dinlenmeyi ve denizin keyfini çıkarmayı tercih ettik.

 İlk durağımız Kızkumu..Harika!Tek kelimeyle harika! Denizin içinde yürüyen insanlar ve doğa  birleşince seyirlik bir görüntü oluşturuyor.

Kızkumu Plajı'ndan sonra Selimiye Köyü'ne doğru yola koyuluyoruz. Yol üzerinde bir çok koya rastlıyoruz. Denizin mavisi, doğanın yeşili bizi zaten cezbetmiş durumda.

Selimiye Köyü de deniziyle doğasıyla muhteşem bir yer. Tııristlerin gitmesiyle köyden çıkıp turistik bir beldeye dönüşmüş şirin güzel bir yer. Buradan alışverişimizi yapıp yol üzerinde gördüğümüz daha sessiz koylardan birine gitmeye karar veriyoruz.

Güzel bir günün sonunda otelimize dönüyoruz. Akşam yürüyüşümüzü Marmaris merkeze yaparak günümüzü tamamlıyoruz.

Bir sonraki gün tekne turuna katılıyoruz. Hizmet bakımından Sarımsaklı'daki tekne turları ile kıyaslanamaz tabi ki. Fakat gidilen koylar tabi ki muhteşemdi.

 Fosforlu Mağara

Yeşil Deniz